erotik shop
Bugun...
Her Vatandaş Öğretmen Doğar!


Cengiz Akalın Fikir Zemini
 
 
facebook-paylas
Tarih: 05-10-2018 10:27

Melun 1980 askeri darbeden sonra ‘Her Türk (vatandaş) Asker Doğar’ sloganı darbeciler tarafından bilinçli olarak yaygınlaştırılmış, bu şekilde algı operasyonu yapılarak vatandaşlara darbelerini şirin göstermeye çalışmışlardı.

Özellikle kendilerini ‘milliyetçi’ olarak isimlendiren aslında kavmiyetçi olanlar ile muhafazakâr halk kesimlerinde kabul görmüştü bu slogan.

Artık yepyeni bir sloganımız var: ‘Her Vatandaş Öğretmen Doğar!’

 

***

Günümüzde öğretmen sıfatı taşıyan zevatların büyük bir kısmı; hayata dair hiçbir gayesi olmayan, vatanını ve milletini bir adım daha ileriye taşıma hayali kurmayan ve bu uğurda çalışmayan, milletimizin maddi ve manevi değerlerine yabancı hatta düşman olan, batı medeniyeti yani Avrupa ve Amerika hayranı ve yalakası olan, bu sebeple aşağılık kompleksinden kurtulamamış, eğitimsiz, niteliksiz, donanımsız, kendini yetiştirmemiş, hiçbir ehliyet ve liyakati olmayan öğretmenliği sadece ve sadece parası, avantaj ve ekstraları için tercih eden kişilerden oluşmaktadır.

Alın sizlere iki zıt guruptan örnekler:

Öğretmen denilen zevatlardan bazıları; sekülerist ve laikliğin temsilcileri olarak ‘Türlerin Kökeni (The Origin of Species)’ halk arasındaki bilinen ismiyle Evrim Teorisini kanıtlanmadığı, hakkında hiçbir bilimsel veri olmadığı halde sanki gerçekmiş ve bilimsel olarak kanıtlanmış gibi öğrencilere hâlâ anlatmaya devam ediyorlar. Bu anlatılanlara inanmak zorunda kalan öğrencilerden ‘hayvan soylu’ olduğunu düşünen nesil yetişiyor.

Bu teoriyi anlatan öğretmen denilen zevatlar, teori kelimesinin anlamının; san, zan, kuram, kurmaca, kanıtlanmamış fikir ve düşünce olduğunu bilmeyecek ve bu kitabı okuyamayacak kadar aciz, cahil ve zavallılar.

Yine öğretmen denilen zevatlardan bazıları da özellikle ilahiyat mezunu saç kılları örtülü bayanlar!

Bunlar Allah’ın örtünme emrini yerine getirmeyen ve getirmemek için üstün gayret sarf edenlerin temsilcileridir!

Allah’ın kadınları cinsel obje olma durumundan kurtarmak için emrettiği ‘başlarından aşağı örtünsünler’ emrini sadece baş yani saç kıllarını örtme olarak anlayıp, boğazından itibaren saç kıllarını örtüp, göğüslerini ve kalçalarını devenin hörgüçleri gibi ortaya çıkarıyorlar. Bu şekilde örtündüğünü zanneden özellikle ilahiyat mezunu olan saç kılları örtülü bayanlar sebebiyle kız öğrencilerimiz de onları örnek alarak onlar gibi örtünmektedirler.

Cinselliği ortada olan saç kılları örtülü yeni bir nesil, Allah’ın örtünme emrini yozlaştıran ‘ayet katillerini’ örnek alarak yetişmektedir. Evet bu şekilde örtünenler ‘ayet katilleridir’.

Özellikle İmam hatip okullarında bu durum fecaat boyutundadır.

En acı veren durum ise; yukarıda iki zıt guruptan olan bu zevatlar öğretmen sıfatıyla MEB tarafından aylık 5000 lira maaşla beslenmektedirler.

 

***

Yukarıda dediğimiz gibi öğretmenliği sadece parası, avantaj ve ekstraları için tercih edenler çoğaldıkça, öğretmenlik mesleğinin niteliği yok oluyor, değeri yerlerde sürünüyor ve eğitim-öğretim sistemimiz kahrolası batı medeniyetinin ‘kopyala- yapıştır’ panosu olmaktan ileri gitmiyor.

Son 15-20 yıldır lise mezuniyetinden sonra ciddi olarak meslek hayali ve tercihi olmayan gençler şöyle düşünür oldular; ‘Eğer öğretmen olursam yılda yaklaşık olarak 3 ay tatil yapar ve bu süre içerisinde çalışmadan en az 3500 lira maaş almaya ve sigorta primim devlet tarafından ödenmeye, bunlarla birlikte öğretmenliğin avantaj ve ekstralarından faydalanırım...’

 

Avantaj ve ekstralar neler mi? Sıralamaya başlayalım:

1- Her Eğitim- Öğretim dönemi başında okul ve sınıfta kullanılacak kırtasiye malzemeleri için öğretmenlere verilen ‘Eğitime Hazırlık Ödeneği Ücreti’.

2- Dershanelerin kapanması ile birlikte günlük normal ders saatinden sonra yapılan ‘Etüt veya Kurs Ücreti’.

3- Haftalık 15 veya 21 ders saatinden sonraki her ders saati için normal ders saatinin iki katı ücrete tabi olan ‘Ek Ders Ücreti’.

4- Okulda, teneffüslerde sözde öğrencilerin güvenliği için öğretmenler okul koridor veya bahçesinde nöbet tuttuklarından dolayı ‘Nöbet Ücreti’.

5- ÖSYM, Anadolu AÖF ve Erzurum AÖF’nin yıl boyunca yaptıkları sınavlardan alınan ‘Sınav Görevlisi’ ücretleri.

6-MEB’in yıl boyunca yaptığı açık lise ve ehliyet sınavlarından alınan ‘Sınav Görevlisi’ ücretleri.

7-Okul bitince seminer adı altında, öğretmenlerin birkaç haftalık sadece okula gidip gelmesi için verilen ‘Seminer Katılım Ücreti’.

8-MEB’in Parasız Yatılı Bursluluk Sınavına giren bütün öğretmen çocuklarına ekstradan puan verilip, kontenjan ayrılması ile öğretmen çocuklarına burs bağlanması.

9- Belediyelerin ulaşım hizmetlerinden indirimli olarak faydalanmaları.

10- Devlet Bakanlıklarına bağlı olan bütün kurumların ücretli hizmetlerinden indirimli olarak faydalanmaları.

Unuttuğumuz var mıdır acaba?

Bazılarının bağırarak, çağırarak ve vaveyla kopartarak; ‘Ülkemizde bütçe de en büyük pay Millî Eğitim Bakanlığına ayrılıyor’ demeleri boş bir laf değil doğru söylüyorlar.

Ancak MEB bütçesinin büyük bölümünün öğretmenlere ve MEB personeline verildiği gerçeğini saklıyorlar. Bu ekstralar ile beraber kadrolu veya kadrolu olacak sözleşmeli öğretmenin aylık maaşı en az 5000 TL’dir. ‘Öğretmenlere bu para niçin veriliyor’ diye sorgulamıyoruz elbette. Öğretmenlik sadece parası, avantaj ve ekstraları için tercih edilen bir meslek haline getirildiğinden, artık her vatandaş öğretmen doğmak zorunda bırakıldığı için sorguluyoruz!

Keşke öğretmen doğsalardı!

 

***

Bir de ‘Ücretli Öğretmenlik’ garabeti var ülkemizde.

Yukarıda sayılan bütün avantaj ve ekstralar kadrolu veya kadrolu olacak sözleşmeli öğretmenler için geçerlidir.

Ücretli öğretmenler kadrolu veya kadrolu olacak sözleşmeli öğretmenler ile gün boyu istisnasız olarak aynı görevi yapmalarına rağmen asgari ücretten daha düşük maaş almakta (1400 – 1600 lira arası), sigorta primleri 15 gün olarak yatırılmakta ve yukarıda sayılan avantaj ve ekstraların hemen hiçbirinden yararlanamamaktadırlar.

Evet kadrolu veya kadrolu olacak sözleşmeli öğretmenler yaklaşık 3 ay boyunca çalışmadıkları halde maaş ve sigorta primleri MEB tarafından ödenirken…

 

***

Öğretmenlik mesleğinin tercih sebebi sadece para olunca kendileri gibi yetiştirdikleri öğrencilerin de hayattan beklentileri para yani maddiyat oluyor.

Toplumumuzdaki katiller, uyuşturucu satıcıları ve bağımlıları, hırsızlar, dolandırıcılar, mafya bozuntuları, organize suç örgütü mensupları, kadın tecavüzcü ve katilleri, çocuk tecavüzcü ve katilleri, anne- baba katilleri, terör örgütü mensupları ve diğer bütün soysuz ve şerefsizler.

Evet bunlar başka gezegenlerden veya başka ülkelerden toplumumuza gelmediler. Bunlar da herkes gibi ilkokul, ortaokul, lise okudular hatta ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora yapıp profesör oldular.

Bunlar da ‘öğretmen’ denilen zevatların vermiş olduğu eğitim ve öğretimle yetiştirilmediler mi?

Ey öğretmen denilen zevatlar! Övünün! Bu nesil sizin eseriniz. Övünün ki: materyalist, makyavelist, deist, nihilist ve maddi manevi hiçbir değer tanımayan bu nesil geleceğimiz olmaya namzet! 

 

***

Öğretmenlik mesleği ile kişi üzerine almış olduğu sorumluluğun ne kadar ağır olduğunun farkında olsaydı günümüz itibari ile yüzbinlerce işsiz, liyakatsiz ve ehliyetsiz zevatlar sadece parası, avantaj ve ekstraları için öğretmenlik mesleğini tercih etmeyecekti.

Bu zevatlar, sözlü veya fiili yanlış bir davranıştan ötürü istenmeyen şekilde güdülenen ve yönlendirilen öğrencilerin geleceklerinin karartılmasında etkin rol aldığının farkında olması gerekir.

Geleceğini kararttığı her öğrencinin acısı kendi çocuğundan, ailesinden veya kendisinden çıkacağının bilincinde olmalıdır.

Öğretmenliği tercih eden her kişinin beynine şu cümle kazınmalıdır; ‘kendi çocuğuna veya sevdiğin çocuğa yapılmasını istemediğin bir davranışı bir başka çocuğa yapmayacaksın’.

Vahametinin büyüklüğüne binaen dikkat edilmelidir ki; bu durum sadece bir öğrencinin geleceğinin karartılması değil bütün toplumumuzun geleceğinin karartılması demektir.

Çünkü; her bir öğrencimiz geleceğimizdir!

 

***

 

Bizlere öğretilen öğretmenlik mesleğinin kutsal görev olduğuydu.

Günümüzde ise öğretmenlik mesleğinin kutsalı para olmuştur.

Selametle…



Bu yazı 2353 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI