erotik shop
Bugun...
27 Mayıs 1960: ''Sizi buraya tıkayan kuvvet böyle istiyor.''


Veysel YENİGÜL Fikir Zemini
twitter.com/Veyselmir
 
 
facebook-paylas
Tarih: 28-05-2018 00:08

27 Mayıs darbesinin 58. yıl dönümündeyiz... 

Malumunuz, Türkiye'de 30 yıl boyunca vesayetçi ve militarist tek parti döneminden demokrasiye geçiş için yapılan ilk serbest seçimlerde CHP, millet eliyle 'iktidardan' uzaklaştırılmıştı. Ne var ki 'düzenin global/yerel sahipleri' halkın iradesine sadece 10 yıl sabredebildiler. 1960 darbesiyle Türkiye'de yeni bir döneme girildi ve o günden bugüne dek darbeler gündemimizden hiç düşmedi. Elbette bu darbelerin en çok mağdur ettiği, ezip geçtiği kesimlerin başında Türkiye'de cumhuriyet tarihi boyunca varlığı ve haliyle hakları inkar edilen Kürtler geliyordu. 27 Mayıs darbesinin tanığı ve mağdurlarından biri de merhum Abdülmelik Fırat idi.

Abdülmelik Fırat, ''Mezopotamya Sürgünü'' kitabında 27 Mayıs darbesi esnasında yaşadıklarını şöyle anlatır: 

''MBK üyesi Fazıl Akkoyunlu, albay bir arkadaşıyla beni diğer DP milletvekillerinden ayırarak kurşuna dizmeye götürdü. Yanında bir albay vardı; kendisi yarbay olmasına rağmen, albay onun emrindeydi. Beni arabadan indirdiler, Harp Okulu`nun sol tarafındaki ağaçların arasına götürdüler. 'Seni öldüreceğiz' dediler. Üzerime silahlarını doğrulttular. Hayatım bir sinema şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Tam tetiği çekecekleri sırada, başka bir subay yaptıklarına karşı çıktı, böylece emellerine nail olamadılar.'' 

Sonra, adil yargılama falan yoktu, direk yargısız infaz vardı. Adnan Menderes kendisi hakkında iddia edilenlere itiraz ettiğinde Mahkeme Başkanı Salim Başol’un “Sizi buraya tıkayan kuvvet böyle istiyor” diyordu. Polatkan’ın sözlü savunması ise Başol’un “Öyle şey olmaz, kısa kes, az konuş!, Sizi on beş dakikadan fazla dinleyemeyiz.” sözleri ile son bulmuştu.

50 KÜRT GENCİ

Merhum Şeyh Abdülmelik Fırat o dönem Mecliste Demokrat Partiden Erzurum'un genç bir parlamenteri olarak yer alıyordu. 27 Mayıs darbesinde tutuklanıyor ve idamla yargılanıyor. Fatih Rüştü Zorlu, idam edilmeden bir gün önce Abdülmelik Fırat ile aynı ranzayı paylaşır. 27 Mayıs darbesini yapanların, sonrasında Türkiye'nin uzun yıllar siyasi hayatını değişik şekillerde ipotek altına alanların nasıl bir zihni ve vicdani altyapıya sahip olduklarını ölmeden önceki gece üst katta aynı ranzayı paylaştığı Fırat'a anlatır.

Abdülmelik Fırat'ın ağzından dinliyoruz:

Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel bir ''Doğu Raporu'' hazırlamış. Dediğine göre Gürsel raporunda ''Kürtler ayaklanıyor, 2500 ileri gelen kişiyi tenkil edelim (katledelim) diğerlerine ibret olur, sinerler'' diye yazmış. Raporu Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Adnan Menderes, Genelkurmay Başkanı Mustafa Rüştü Erdelhun, Fatih Rüştü Zorlu ve İçişleri Bakanı Namık Gedik müzakere etmiş. Zorlu, ''Avrupalılar, Ülkenizde demokrasi ve insan hakları yok diye beni sıkıştırıyor. Böyle bir şey olursa bizi Milletler Cemiyetinden dışlarlar, Türkiye'yi savunamam ve ben de Dışişleri Bakanlığı görevimden istifa ederim'' demiş. Menderes de ''Durumu bir de MİT araştırsın. Böyle bir hazırlık (isyan) varsa suçluları mahkemeye sevk etsinler, tenkil hareketi doğru olmaz'' diye karşı çıkmış. Bayar da ''Raporu veren zat, Kara Kuvvetleri Komutanımızdır. Raporu, ya uygulayacağız veya onu azletmemiz lazım'' demiş.
Namık Gedik ile Genelkurmay Başkanı Erdelhun da Bayar'ın önerisini desteklemiş. Böylece MİT araştırma başlatmış. Bakmışlar ki isyan hazırlığı filan yok, Gürsel''in raporunu da yok saymak olmaz, ''Hiç olmazsa birkaç kişiyi tutuklayalım'' demiş ve çoğu öğrenci 50 Kürt gencini tutuklama kararı alınmış.

CUMHURİYET'E TEHDİT !
İşte bu gençlerden biri de o dönem halen milletvekili olan Abdülmelik Fırat''ın kendisi. Ancak Menderes dokunulmazlığının kaldırmasına müsaade etmediği için gözaltına alınmaz. Daha sonraları darbeyi yapanlar Yassıada yargılamaları devam ederken Menderes''in Kürtçülüğe destek verdiğini ispatlamak için Abdülmelik Fırat'ı nasıl koruduğunu Ankara Merkez Komutanı Selahattin Kaptan aracılığıyla anlattırırlar. Kaptan Yüksek Adalet Divanı üyelerine, Erzurum Milletvekili Abdülmelik Fırat'ın dokunulmazlığının kaldırılması için Milli Savunma Bakanlığı'nın fezleke hazırlamasını sağladıklarını, fakat Menderes''in fezlekeleri Meclis''e göndermediğini, Başbakanlıkta tuttuğunu söyler. 2500 Kürt ileri gelenini katletmeyi düşünen darbecilerin, bunun gerçekleşmesini önleyen Menderes'i Kürtçülükle suçlaması meşum Darbe ve Yassıada yargılamaları hakkında bize net bilgi vermektedir elbette.

Fatih Rüştü Zorlu ve Abdülmelik Fırat: Bir Ülkenin trajik kaderi...

Biri, ailesi Cumhuriyet'in ilk kurbanlarından olup sürgünler yemiş, Şeyh Sad'in Kürtçe, Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca bilen torunu. Diğeri; nikah törenine Atatürk'ün katıldığı, öz dedesi Osman Paşa için marşlar bestelenmiş, Paris ve Cenevre'de üniversite okumuş Dışişleri Bakanı... 

Hayatlarının aynı ranzada kesişmelerinin tek nedeni, umut ettikleri yeni bir ülkeyi inşa edebilme dürtüsüymüş hiç kuşkusuz. O günden bugüne tüm darbelere kronik biçimde zemin hazırlayan, sivillerin Cumhuriyet tarihi boyunca inisiyatif almaktan korkmalarına sebep olan bir darbenin kurbanlarıydılar onlar. Kürtleri, dindarları ve Cumhuriyet'e tehdit olarak gördükleri demokratlardan binlercesini katletmeyi düşünen, planlayan ve o dönem normal karşılanan bu darbeci zihniyetin bugün görece püskürtülmüş olması hepimiz için bir umuttur. Bugün yaşadığımız ülkede sivilleşmeyi, normalleşmeyi, demokratikleşmeyi büyük mücadeleler sonucunda başaranlara vefa borcumuz var şüphesiz…  



Bu yazı 2463 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI