erotik shop
Bugun...
Toplantı Fetişizmi Üzerine


Yusuf Yavuzyılmaz Fikir Zemini
 
 
facebook-paylas
Tarih: 17-02-2018 15:49

Bürokratik sistemde toplantıların önemi büyüktür. Yalnız bu toplantıların beklenen sonucu verip vermediği bir hayli tartışmalıdır. Çoğu toplantıların yöneticilerin komplekslerini doyurmak ve çalışanlar üzerine baskı aracı olarak kullanıldığı da bilinmektedir.

Şeref Oğuz’un verdiği bilgilere göre, "Toplantı fetişizmi sadece bize has bir şey değil. Ama bizim abarttığımız kesin... Bir rapora göre tecrübeli ve tecrübeli olmayan yöneticilerin toplantı yaparak geçirdikleri zaman "normal çalışma saatlerinin yarısıymış". İnsanlar çözüme ulaşmak için toplanıyorlar, iletişim kuramadıkları için tekrar toplanıyorlar, çözüm üretemedikleri için bu sefer "nerede hata yaptık?" bahanesiyle tekrar toplanıyorlar."

(Şeref Oğuz, Sabah, 7 Kasım 2017)

Aslında bir kurumun başarısızlığını toplantı fetişizmine yaslanarak gidermek mümkün değildir. Sürekli aynı yerde çalışan insanların içine düştüğü verimsizliğin kuşkusuz bazı nedenleri vardır. "Yıllardır aynı kurumda çalışan ve başka bir kurum bilmeyen insanlarda aslında seyahat etmeyen insanlara benzetilebilir. Zamanla bulunduğu yeri beğenmeyen ve işini ve yeteneklerini geliştirmeyen, sürekli eleştiren ama oradan da bir türlü ayrılmayan, her türlü yeniliğe karşı çıkan hedefsiz yığınlara dönüşüverir çalışanlar. Başka yer ve kurumları görmedikleri için işlerin büyüklüğünü ve yeniliğini kavramakta güçlük çekmeye başlarlar ve bu kısır döngü içinde gittikçe mutsuz olmaya başlarlar. Yapılan her türlü yenilik onlar için gerileme ve kayıptır. İtiyatlarının esiri olan bu insanlar bütün değişimlere kendilerini kapatırlar ve sürdürülen düzenin bozulacağı korkusuyla bütün değişimlerin karşısında yer alırlar."(Çin Kadar Uzak Can Kadar Yakın Şehirler, Mesut Doğan, Okur kitaplığı,) 

Kamu memurlarının en büyük bölümünü öğretmenlerin oluşturduğunu biliyoruz. Bu alıntı kadar çoğu öğretmenin davranışlarını iyi analiz eden bir metin bulunamaz. Özellikle Köy Enstitüsü faşizminden kalma, hala Sovyetlerin yaşadığını zanneden, Berlin Duvarının yıkılmasından habersiz, 27 Mayıs alçaklığını devrim zanneden, dünyayı hala soğuk savaş mantığıyla okuyan, kendini geliştirecek araçlara uzak duran, okumayan, seyahat etmeyen, seyahat etmediği için kendini geliştiremeyen bir sürü öğretmen var ortalıkta. Bu tip insanların sadece İstanbul’u gezmeleri bile düşüncelerinde önemli ve köklü değişimlere yol açacaktır. Ancak Sokrates'in dediği gibi, kendinizi birlikte götürmemek gerekir.

Kamuda çalışan memurların ve özellikle öğretmenlerin sürekli toplantı fetişizmine maruz bırakılmaları, sanıldığının aksine verimliliklerine olumlu bir katkı yapmamaktadır. Bir de bu uzun ve sıkıcı toplantılara, yönetici ve müdür olmaktan başka insanlarla iletişim kurmada oldukça başarısız olan müdürlerin, kendilerini yegane ifade edecekleri alanlar olarak toplantıları görmesi, bu toplantıları daha da sıkıcı hale getirmektedir.

Yapılacak toplantıların verimliliğini sağlamak için mutlaka çalışanların demokratik katılımlarının sağlaması gerekmektedir.



Bu yazı 1130 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI