erotik shop
Bugun...
Türk Modernleşmesinin taşıyıcı araçlarından biri olarak Smokin Sosyolojisi


Yusuf Yavuzyılmaz Fikir Zemini
 
 
facebook-paylas
Tarih: 28-01-2017 00:02

Smokin, bu topraklarda devlete ait olmanın, seçkinci ve kültürel elitizmin, modernleşmenin taşıyıcı sembollerinden biri olarak Türk modernleşme tarihinde yerini aldı.

Türk modernleşmesi kuşkusuz bir kültür devrimini hedeflemişti. Bu devrim, binlerce yıllık birikimine karşı yeni bir medeniyetin izlerini taşıyan bir kültürü tasfiye etmeyi hedeflemişti.  Hiç kuşkusuz Türk modernleşmesi,içerik üzerinden değil, form üzerinden yürütüldü. İçerik kaybolunca formun yüceltililmesi kaçınılmaz olarak ortaya çıkan bir sonuçtur zaten. 

Artık kültür devrimi sürecinde smokin, şapka, kravat, balo, kravat, piyano modernliğin, değişimin, kültür devriminin sembolleri olmuştu. Modernliğin bir diğer göstergesi ise kadın giysilerindeki değişimdi. Bu anlayışa göre kadınların geleneksel giysisi modernlik dışı sayılıyor ve yeni anlayış kutsanıyordu. Özellikle 28 Şubat günlerinde başörtüsü üzerinden yürütülen tartışmaların ulusalcı Kemalistler tarafından Atatürk ilkelerine aykırı görülmesi bu anlayışın ürünüdür.
Kültür devrimi saza ve zurnaya karşıt flüt ve piyano, geleneksel giyim tarzına karşı şapka, kravat, dost meclislerine karşı baloları öne çıkarıyordu.
Oysa adına kültür devrimi denen olgu, Cumhuriyetin kurucu ideologlarından biri olan Ziya Gökalp'in öğretisine bile aykırıydı.

Gökalp, kültürün en saf ve bozulmamış biçiminin köylerde yaşandığını sosyolojisinin temeline koyuyordu.  Oysa Gökalp'in kültürün kaynağı ve taşıyıcısı olarak gördüğü köylüler, Ankara Valisi Nevzat Tandoğan tarafından görüntüyü kirlettikleri gerekçesiyle Anlara sokaklarına sokulmaları istenmiyordu. 

Onlar bu milletin efendileriydi ama smokin giymiyorlardı, kravat takmıyorlardı, frak hayatlarında yoktu, ayakları çamurlu idi. Onların zihniyetlerini oluşturan paradigmanın devlette bir yeri yoktu. Ancak onlar bu toplumun ana damarını oluşturuyorlardı. Tek parti dönemi boyunca değerleri ötelenenler ve yok sayılanlardı. İsyankar değillerdi, asilik yapmıyorlardı, tevekkül ehliydiler; en yakınlarını vatan uğruna feda etmişlerdi. Ama artık Ankara sokaklarında görüntü kirliliği yapanlar olarak görülüyordu. Bu onların zihninde derin bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Ama küsmediler, isyan etmediler, sessizliğe gömüldüler. Sözün kendilerine gelmesini sabırla beklediler. Söz onlara 1950 yılında geldi ve yıllardır biriktirdikleri sözlerini söylediler. Hala da sözlerini söylemeye devam ediyorlar. Ankara'ya sokulmayan, inancı ve kültürü dışlanan,siyasal tercihleri aşağılanan "bidon kafalılar"dı onlar. Frak takmıyor, smokin giymiyor, Piyano çalmıyor, baloya katılmıyordu. 

Onlar en zor zamanlarda bile yaşamak için kendilerine özgü bir yol bulabiliyor,kendilerini küçümseyen devlet bürokrasisinden dolayı devletine küsmüyordu. Onların müzik anlayışlarının, eğlenme biçimlerinin devletin resmi eğitin kurumları olan Köy Enstitülerinde yeri yoktu.

Onlar inançlarının, değerlerinin, müzik ve giyiniş biçimlerinin, kültürlerinin; uğruna savaştıkları, canlarını verdikleri devlet tarafından kabul edilmemesinin derin hayal kırıklığını yaşıyorlardı. İşte sosyolojik olarak Ak Parti onların temsilcisidir. Onlar, kültürüyle, inancıyla, müzik anlayışıyla,giyiniş biçimiyle, "Öküz Anadolulu" olarak görülen, Ankara'ya görüntüyü kirlettikleri için sokulmayan bu toplumun ana damarı. Köylüleri Ankara'ya sokmayan Nevzat Tandoğan elitizmi bu topraklarda hiç ölmedi. Seçmenin tercihlerini beğenmeyip,onları "bidon kafalılar" olarak tanımlayan bir hoyrat ulusalcılık bu topraklarda hala yaşıyor. Onlar eşleri başörtülü olan Cumhurbaşkanlarını, başbakanları bu topluma yakıştıramayan sömürge kafalı insanlardır.
Ak Parti sosyolojik olarak Ötelenen, dışlanan insanların siyasal temsilcisidir. Türkiye’de yaşanan siyasal değişimdeki gerilimlerin fay hattı da bu noktadır. Türk modernleşmesinin taşıyıcı araçları olan smokin,frak, şapka, tayyör, klasik müzik, piyano, şapka... 
bunlar halkın gündemine hiçbir zaman gelmedi. Onlar klasik müzik konserlerini, Moğol saldırılarından sonra Anadolu'nun gördüğü en büyük zulüm olarak yorumlayan irfan ehli insanlardı. Onlar bu ülkenin yüz akıdır.



Bu yazı 1395 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI