erotik shop
Bugun...
Ak Parti ve Muhalefetinin Kritiği


Cihat Akyürekli Fikir Zemini
www.facebook.com/cihat.akyurekli
 
 
facebook-paylas
Tarih: 31-10-2015 02:41

Ak Parti'yi, 13 Yıllık bir iktidar dönemini eğrisini doğrusunu hiç düşünmeden sadece bir nefret dilini yayarak karalamak en azından adil değil. Eğer bu nefret dili üzerinden değil de hakkaniyet ölçeğiyle bir muhalefet yapılmış olsaydı Ak parti pek çok adımın atılmasında muhalefetle birlikte hareket ederek toplumun daha müreffeh bir hayat yaşamasında, sorunları daha barışçıl yöntemler kullanarak çözmekte daha radikal bir yol alabilirdi.

Partilerin hassasiyet gösterdiği ortak meseleler de bir araya gelmeleri, halkın hayatını kolaylaştıracak işlerde birlikte hareket etmeleri pekâlâ mümkünken muhalefet partileri öylesine keskin ayrımlara girdi ki değil işbirliği geliştirmek birbirilerinin yüzlerine bakamaz hale soktular siyaseti.

Keskin Sirke Küpüne Zarar

Muhalefet partilerinin tutumları daha çok kamplaştırıcı, ülkenin â-li menfaatlerinden çok Ak parti düşmanlığı üzerine kurulu, bu politikalar doğal olarak kendilerini iktidar yapmamakta fakat kızgınlıklarının artmasına neden olmakta. Bu defa Ak partiye oy veren insanları suçlayarak, kalmadık hakaretlerle taciz etmekte, mahalle baskısı kurmaktalar. Birinci derecede bu türlü bir politikadan sorumlu olan partiler kendi hatalarını ve yanlışlarını görememekte bütün ayıp ve kusuru Ak partiye yıkmaktalar.

Yakından bakıldığı zaman en küçük bir kusuru iktidarda bulanların köleci bir yaklaşım içinde olduklarını, iktidar dediğimiz şeyin bile netice itibariyle köklerini halktan aldığını, iktidarın çerçevesini ‘artık’ halkın çizdiğini, böylece iktidarın şekillendiği bir ülkede yaşadığımız unutuluyor.

Özgür seçimlerde programlarıyla, vaatleriyle partiler halktan onay alabildiği ölçüde temsil edildiği bir düzen var. Bu düzende diktatoryadan bahsedilmesi kısır siyasetin içine düştüğü girdabı göstermekten başka bir şey değil. Eğer bu düzenden diktatorya çıkıyorsa o zaman düzeni değiştirmenin ve asla dikta çıkarmayacak siyasal arayışlara neden girilmiyor? Düzeni değiştirmek isteyenlere demokratik destekler verilmeyipte neden statükodan yana tavır alınmakta? Diye bir soru da ortaya çıkmakta. Defalarca böylesine sistemsel değişikliklere gidilmesinin fırsatları ortaya çıktığı zamanlarda muhalefet hiçbir zaman bu değişimlerin yanında yer almadı. Anayasa yapmak, askeri vesayete son vermek,  HSYK’nın yapısını değiştirmek, yerel yönetimleri güçlendirmek, başkanlık sitemi vs.

Eleştirinin Vazgeçilmezliği...

Şiddete vardırmadan, kişilik haklarına riayet ederek, genel ahlaka uygun dil ve üsluplarla, her parti ve her siyasal düşünce elbette eleştirilebilir, eleştirilmelidir de. Eleştiri yapılmıyorsa ya irade dondurulmuş ya da nihai duruma varılmış gibi bir sonuç ortaya çıkmakta. İnsan ırkının tarihi yürüyüşünde edindiği bütün birikimlerin ardında eleştirinin önemli bir katkısı var.

Var olanın yanlışlığı, hatası, çürüklüğü eleştiri yapılmaksızın kendiliğinden düzelemeyeceği, muhakkak bir başka fikrin tesiriyle yeniden düzenlenip mecrasına girdiğini söyleyebiliriz. Hatta gelişmiş toplumlarda bu yöntem çok iyi çalıştığından dolayı başarılı sonuçlar kaçınılmaz olmaktadır. Eleştirmek bir kabahat ve kusur olarak görülmemekte tam tersine bir ayna olarak değerlendirilmektedir.

Ak Parti ile Hükümetler İktidar, Başbakanlar Muktedir Olmaya Başladı

 

Ak Parti Seçim Karnesi

2002 Genel seçimlerinde  %34,   2007  %46,  2011 %49, 2015 %40

2004 Yerel seçimlerinde   %41,  2009 %38,  2014 %43

İl Genel Meclislerinde toplam 3;  Referandum 2007 %68, 2010 % 57; Cumhurbaşkanlığı: Abdullah Gül Meclis tarafından, Erdoğan halk seçimiyle %51.

Toplamda 14 seçim kazanmış bir parti elbette pek çok yanlışıyla, doğrusuyla siyasal sistemin ortasında, türlü tartışmanın içinde yer alması gayet normal. Sadece ortasında yer almamış aynı zamanda sistem üzerinde ciddi değişikliklere gitmiş; vesayet sistemine son vermiş, demokratik reformların önünü açmaya çalışmış, devlet kurumlarını hızla yenileyerek halka hizmet eder hale getirmiş bunda da nerdeyse cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çıkan hükümetlerin yapamadıklarını cesaretle hayata geçirmiş; bunları yalnızca halkın onayıyla yapabilmiş, onay alamadığı zaman bu değişimlere girmemiş, bölgesel sorunlara duyarlı, küresel rakiplerle hesaplaşabilen, dünyada da dikkat çeken bir ülke haline gelinmesinde etkin olmuş bir partiden söz ediyoruz.

Tüm bunları öyle güllük gülistanlık bir ortamda yapmamış: tam anlamıyla batak bir ekonominin bulunduğu bir zamanda, kendisine karşı askerin demeçler verip parti kapatılmasının gündeme alındığı mahkemelerde ağır ihtarlarla, olağanüstü halin sürdürüldüğü bir ortamda pek çok demokratik adımı atmıştı.

Kendisini ülkenin sorunlarına karşı sorumlu hisseden ve sorunları çözme kararlılığı gösteren bir parti olarak öne çıkması halkın dikkatinden kaçmamış ve bu sorumluluk, bugüne kadar hep birinci parti olarak halk tarafından ödüllendirilmişti.

Yeni bir dönem başlamakta; dünyada, bölgede hepsinden önemlisi içeride sıçrama yapan bu parti artık boğulmak istenmekte. Küresel sermayenin emrinde hareket eden cemaatler, çeteler, illegal örgütler, karteller, medya patronları bir arada böylesine bir çabanın içinde blok halinde şeytanlaştırmaya çalıştıkları bir parti var.

Yalnızca halkın oylarıyla iktidar olabilen bir partiye karşı akla hayale gelmeyecek çirkinlikte tezgâhlarla yıpratılmak isteniyor.

Ak partinin hatalarına karşılık bu gücün ne kadar başarılı olduğuna halk seçimlerle karar verecek. İktidarı halk belirleyecektir.



Bu yazı 1091 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI