erotik shop
Bugun...
Fitneye alıcı olmamak


Nihat Karademir Fikir Zemini
 
 
facebook-paylas
Tarih: 28-05-2016 13:18

4 Mayıs 2016 tarihinde başlayan ve Davutoğlu'nun istifası ile sonuçlanan yeni süreç, AK Parti'nin eseri olan yeni demokratik ortamı ve eski Türkiye'nin egemenleri ile FETÖ'nün tasfiyesinden sonra oluşan boşluğu kullanarak devlete hükmetmek isteyen yeni kliklerin ve bazı muhafazakâr/gelenekçi İslami yapıların bu sonuçtan yeni durumlar üreterek ve muhafazakâr iktidarı kullanarak Türkiye İslamcılığının bazı köklü geleneklerini tasfiye etme niyetinde olduğunun işaretlerini taşımaktadır. 

 

Adeta Kissinger'ın kehanetini gerçekleştirmek istercesine, Müslümanlar-arası çatışmaya ve fitne ateşine bilerek veya farkında dahi olunmayarak odun taşınmaktadır.

Büyük bir kısmı dışarıdan AK Parti'ye sızmış olan, buraya taşınırken yanlarında eski ideolojilerinden kalma batıl fikirlerini ve eski örgütleri içinde öğrendikleri aşağılık yöntemleri getiren, önce Ergenekon ile daha sonra ise FETÖ ile mücadelede hem bildikleri yöntemleri geliştiren hem de bu örgütlerden yeni yöntemler öğrenen bu yeni komitacı grupların belirlenip tasfiye edilmesi öncellikli olarak AK Parti'nin görevidir.

Çünkü AK Parti, eski Haşhaşilerin olmadığı gibi yeni Haşhaşilerin de operasyon üssü/merkezi değildir. Olmamalıdır. Bilakis bu parti, Türkiye Müslümanlarının tarihsel birikimin ürünü ve aynı davanın uzun bir süre boyunca farklı arklardan akan kollarının buluştuğu, birleştiği ve kaynaştığı bir deryadır. Öyle olmalıdır ve öyle kalmakta direnmelidir.

FETÖ'ye 28 Şubatçılardan miras kalan ve Türkiye İslamcılığının yüzyıllık ilmi, insani ve mali kazanımlarını hedef alan, ama şükürler olsun ki akamete uğrayan Selam-Tevhit Örgütü benzeri kumpasların, AK Parti'nin tarihi yürüyüşü içinde sadece sıradan bir görev değişimi olarak değerlendirilmesi gereken bir olay bahane edilerek ve üstelik Müslümanların kontrolündeki bir iktidar kullanılarak yeniden üretilmeye çalışılması uzun vadede AK Parti'ye de zarar verecek olan yeni bir kumpaslar zincirinin başlangıcı olacaktır.

İktidar rantından beslenen bu kliğin tek mahareti düşman üretilme kabiliyetidir. Yeni düşmanlar üretemedikleri ve çatışmalı ortamı sürekli besleyemedikleri zaman medyada, siyasette, iş dünyasında ve bürokraside elde ettikleri ayrıcalıkları ve konforu kaybedeceklerdir. Hâlbuki bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz şey dostlarımızın sayısını artırmaktır. Çünkü sürekli düşman üreten bir sistem kısa vadede bölünmeye, orta ve uzun vadede ise yok olmaya mahkûmdur.

Müslümanlar, bölünmekten, düşmanlıktan ve geçici kurumlardan çok, birliğe, kardeşliğe ve ömürleri liderlerin ömürlerinden daha uzun olacak kurumlara en çok ihtiyacı olan toplumdur. Bu yüzden de AK Parti'nin aynı akıbete uğraması Müslümanlar için arzu edilen bir durum değildir. Bilakis bir felakettir. Müslümanlar için her şeyin olmasa bile birçok şeylerin olumlu geliştiği bir süreçte fitneye yem olmak ve bir kez daha oyuna gelmek, bu olumlu süreci sadece kesintiye uğratmayacak, belki de tersine çevirecektir.

Fitneyi engellemenin en ucuz ve en kolay yolu ise fitne odaklarının ürünlerine alıcı olmamaktır. Tunuslu Hayrettin Paşa'nın yaklaşık yüz kırk yıl önce, jurnalciliğin, ihbarcılığın ve ayak kaydırmanın adeta birer meslek haline geldiği bir dönemde, Sultan Abdülhamid'e yaptığı şu uyarı, tüm Müslümanların ama özellikle de liderlerin kulaklarına küpe olmalıdır:

“Bir metanın alıcısı olmazsa, satıcısı da olmaz. İhbarda yalan olması muhtemeldir. Önce tahkik icra olunmak, hak ve adalet gözetilmek Şan-ı Şahaneye layıktır.”

(27 Mayıs 2016/ Zaman)



Bu yazı 1483 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI