Vesayet kısaca; halk için neyin iyi olduğunu, halktan daha iyi bildiğini sanan militarizmin, sivil irade üzerine kurduğu/kurmaya çalıştığı tahakkümün adıdır.
Tabi bu tanım hüsnü zan ile bakılınca öyledir, gerçekte vesayet; bir halkı istediği şekilde dönüştürmek, istediği gibi sömürmek ve halktan daha imtiyazlı olmak için veya imtiyazlarını kaybetmemek için halk üzerinde tahakküm kurmaktır.
Osmanlı tarihinde de askeri darbeler ve ordu üzerinde etkili olanların isyan veya entrikalarla padişah üzerinde etkili olma girişimleri –başarılı veya başarısız- hep olmuştur. Bu girişimlerin en karanlık olanı hiç şüphesiz uluslararası güçlerin de hem direk hem de dolaylı olarak müdahil olduğu; bugün hala bedelini ödemeye devam ettiğimiz, Sultan Abdülhamit Hanı devirme operasyonudur ki bu Siyonizm'in bu coğrafyada bu strateji ile dilediğini yapabilme yolunu açmış, cesaretini vermiştir.



Kaybedilen Bir Yüzyılın Hesabını Kim Ödeyecek!
Kürt siyasetinde iki ana damar ve İstanbul seçimleri
Sana mübah olan Kürd’e değil mi?
Abdullah Kıran: Bu seçim DEM Parti'nin son '''demi'' olabilir!
Muhafazakâr muhalefetin çözüm arayışları
İbn Haldun ‘Kürtler Hamaldır’ diyor mu?
2023 Seçimlerine Doğru
Mahçupyan: Davutoğlu bildiklerini anlatırsa yakın tarih yeniden yazılır
Babacan ve Davutoğlu: Farklar, Benzerlikler ve Beklentiler
Ali Babacan konuştu: 2020'ye Yeni Partiyle giriyoruz.