erotik shop
Bugun...


Aile İçi Çatışma ve Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkileri
Çocuğun kişilik yapısının şekillendiği ve toplumsal hayata hazırlandığı aile kurumunun dağılması, çocuğun tüm alanlardaki gelişimi etkilemektedir.

facebook-paylas
Tarih: 13-05-2017 10:52
Aile İçi Çatışma ve Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkileri
+ -

Tüm boşanmalardaki en belirleyici özellik ise “değişiklik”tir. Değişiklikler aile ortamını olumlu ya da olumsuz olarak etkileyebilir ama çocukların yeni duruma uyumunun mutlaka sağlanması gereklidir. Boşanmanın çocuklar üzerindeki psikolojik etkisi iki seviyede değerlendirilmelidir. Birincisi, değişime uyum sağlama sürecidir ve düzenin daha çabuk sağlanabildiği durumlarda uyum daha kolay olur. İkincisi, çocuğun psikolojik uyumuyla ilgilidir, aile içi etkileşimle ve çocuğun bireysel özelliklerine göre değerlendirilmelidir. 

Ebeveynleri boşanmış kişilerin sorunlu davranışlar sergileme olasılıkları iki yada üç kat daha fazladır. Boşanmış aileler üzerinde yapılan uzun süreli bir araştırmanın sonuçlarına göre, bu ailelerden gelen ergenlerin diğerlerine göre % 300 daha fazla oranda klinik ruh sağlığı problemleri bulunmaktadır. Bir araştırmada da ergenlerin problem çözme ve iletişim becerilerinin cinsiyet, yaş, boşanmış/boşanmamış aile yapısı gibi değişkenlere göre incelemiştir. Örneklem 848 lise öğrencisinden oluşmaktadır. Anne babanın bir arada yaşadığı ailelerden gelen ergenlerin, anne babası boşanmış ailelerden gelenlere oranla, anne babayla ilişkilerinde daha az anlaşmazlık ve çatışma yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Boşanmış aile ve çocuk ilişkisinin sebep olduğu problemlerin incelendiği bir araştırma, 280 boşanmış, 280 boşanmamış aileye sahip toplam 560 çocuk ile yapılmıştır. Bulgular, ailenin parçalanmasının çocuğun eğitimde başarısız olmasına, ruh sağlığı problemleri yaşamasına, anti-sosyal davranışlar göstermesine, yabancılaşma yaşamasına, madde bağımlılığına yönelmesine, çocuk işçiliğini ortaya çıkararak çocuğun yaşantısını olumsuz etkilemesine sebep olduğu yönündedir. Aile içi çatışmanın ve boşanmanın çocukta yarattığı etkiler, aşağıdaki gibi gruplanabilir. Davranışlarda ve Duygusal Alanda Değişim Boşanmadan sonra ailenin otorite yapısındaki değişiklikler, çocukların yaşıtlarına göre daha önce sorumluluk üstlenmek zorunda kalmalarına ve erken olgunlaşmalarına neden olmaktadır.

Boşanmadan sonra çocuk, okulda başarısızlık, terk edilme kaygısı, değersizlik duygusu, şiddetli hassasiyet, aşırı olgunluk belirtileri, dengesizlik, birlikte olduğu 8 ebeveyni suç lama ve ona karşı saldırganlık, az soru sorma ve az oyun oynama gibi sonuçlar yaşayabilir. Sık sık kendini arkadaşlarıyla karşılaştırabilir ve günlük yaşamında dağılmış bir ailede yetişmenin olumsuzluklarıyla karşı karşıya kalabilir. Bu duygusal durum her yaştaki çocuğun öğrenci olarak yükümlülüklerini yerine getirmesini etkileyebilir, ders başarısını düşürebilir. Bulut, boşanmış ve boşanmamış aileden gelen çocukların davranış özelliklerini karşılaştırmıştır. Bulgulara göre, boşanmış aileden gelen çocuklar anneye daha bağımlı ve çekingen bir kişilik yapısına sahip, oyunda yalnız kalan, ezilen, kavgacı çocukları oluşturmakta, daha az liderlik göstermekte, daha büyük oranda okulu eve, öğretmeni ise anneye tercih etmekte, daha az başarılı olmakta, kendilerini ya hayallerindeki anne baba ile özdeşleştirmekte, ya da hiç kimseyi benimsememektedirler. Aral ve Başar boşanmış aileye sahip olan ve olmayan çocukların kaygı düzeylerini incelemişlerdir. Araştırma, boşanmış aileye sahip 70, boşanmış aileye sahip 80 olmak üzere toplam 150 ilköğretim öğrencisi ile yürütülmüştür. Boşanma durumunun sürekli kaygı puanı üzerinde anlamlı farklılık yarattığı saptanmıştır. Boşanmış aileye sahip çocukların anneden ayrıldıkları yaş ile durumluk kaygı puanı arasındaki farklılığın önemli olduğu bulunmuştur.

ABD’deki çocuklar ile ailelerin ulusal düzeyde incelendiği bir araştırmada ve aynı örneklemin 5 yıl sonraki takip çalışmasında, 7-11 yaş grubunda yer alan ve ebeveynleri boşanmış ya da mutsuz bir evlilik sürdürmekte olan çocuklar; anneleri, öğretmenleri ve kendileri tarafından daha agresif olarak değerlendirilmiştir.rnrnLaumann, Billings ve Emery’nin 1998’de yaptığı sıkıntı veren duyguların yaygınlığını ölçmek amacıyla yaptıkları araştırmada; anne babası boşanmış ve bir arada olan 94 kişi, uygun maddeler üzerinden karşılaştırılmıştır. Depresyon ve kaygının ölçümlerinde iki grup arasında belirgin fark görülmemiştir. Ancak, acı veren çocukluk 9 deneyimleri açısından iki grup arasında belirgin farklılık bulunmuştur. Örneğin, boşanmış ailelerdeki kişilerin % 49’u “diğer insanlardan daha zor bir çocuklukları” olduğunu ifade ederken, bu oran ebeveynleri evli olan kişilerde % 14 seviyesinde kalmıştır. Hangi yaşta ve durumda olursa olsun anne babasının boşanmasından sonra çocukların ana kaygılarından biri, yaşamlarındaki belirsizliklerdir.rnrnEvden ayrılmış olan ebeveynle iletişim kopukluğu ve yeterli zaman geçirememek, ebeveynlerin başkalarıyla birisinin evlenmesi ya da birgün evlenebileceği düşüncesinin yarattığı kaygı, ekonomik sıkıntı, okul değiştirme veya taşınma, çocukların boşanma sürecini zorlaştıran etkenlerin başında gelir. Anne babası boşanmış ve boşanmamış çocukların depresyon düzeylerinin okul başarısına yansımasının incelendiği araştırmaya, anne babası boşanmış 117, boşanmamış 127 ilköğretim öğrencisi katılmıştır. Araştırma sonucunda çocuğun yanında kalmadığı anne babasını ne sıklıkla gördüğüne bağlı olarak anne babası boşanmış çocukların depresyon puanlarında anlamlı farklılık bulunmuştur.

Boşanma ve Öz Kavramı Konusunda Yapılmış Araştırmalar Boşanma, çocuk üzerindeki etkisi nedeniyle çok fazla araştırmaya konu olmuş ve farklı değişkenlerle ilişkisi incelenmiştir. Bu değişkenlerden bazıları; okul başarısı, atılganlık, arkadaş ilişkileri, öfke seviyesi, kendine ve çevreye güven, özsaygı, problem çözme becerisi, yaş, cinsiyet, aile bireyleriyle olan ilişkiler gibi değişkenlerdir. Ancak, boşanma ve öz kavramı konusunda az sayıda araştırma bulunmaktadır.

2011 yılında yapılan araştırmanın sonuçlarına göre evli fakat çatışma yaşayan çiftlerin çocuklarının öz algısı, boşanmış çiftlerin çocuklarının öz algılarına göre daha düşük, kaygı düzeyleri ise daha yüksek çıkmıştır. Boşanmış çiftlerin çocuklarının öz algıları ise, evli ve uyumlu çiftlerin çocuklarına göre daha düşük, kaygı düzeyleri ise daha yüksek çıkmıştır.rnrn1990’lı yıllarda basılmış olan boşanmanın sonuçlarıyla ilgili çalışmaların meta analizinde, boşanmış ebeveynlerin çocuklarının boşanmamış ebeveynlerin çocuklarına göre akademik başarı, kabul edilebilir davranış biçimleri, psikolojik uyum, öz kavramı ve sosyal ilişkiler konusunda biraz daha yetersiz oldukları bulgulanmıştır. Bu olumsuz sonuçlar, çocuğun boşanma sürecindeki yaşı göz önünde bulundurulmaksızın elde edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre bu durum, kızların davranışlarını erkeklerin davranışlarından daha çok etkilemektedir.

9-12 yaş çocuklarının öz kavramı ile ana-baba tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi konulu çalışmada elde edilen sonuçlara göre; ana-baba tutumları, çocuğa demokratik bir ortam sağlayacak nitelikte olursa, çocukta öz kavramının gelişimi daha sağlıklı olur.

Kuyucu, boşanmış ailede yetişen ergenlerin bilişsel çarpıtmalarıyla öz kavramı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Örneklem anne babası boşanmış 155 öğrenciden oluşmaktadır.rnrnBoşanmış ailede yetişen ergenlerin öz saygıları yükseldikçe, bilişsel çarpıtmaları azalmakta; eleştiriye duyarlılık, depresif duygulanım ve hayalperestliğin artmasıyla bilişsel çarpıtmaları artmaktadır. Başarı, saygı gösterilmesi, fikrinin alınması, aileyle birlikte karar alma, üvey kardeşin olması, anne babanın tekrar bir araya gelmesini isteme, boşanma nedeniyle kendisini öfkeli ve suçlu hissetmesi ile öz kavramı ve bilişsel çarpıtmaları arasında anlamlı farklılık belirlenmiştir.rnrnAnne babasının tekrar bir araya gelmesini isteyenlerin kendilik kavramı sürekliliği daha yüksek; eleştiriye duyarlılık, psikosomatik belirtileri daha düşüktür. Boşanma nedeniyle kendilerini öfkeli, suçlu hissedenlerin, hissetmeyenlere göre, öz kavramı, kendilik kavramı daha yüksek; depresif duygulanım daha düşüktür.rnrnAnne babası boşanmış ve boşanmamış 9-13 yaş aralığındaki çocukların öz saygısı ve kaygı düzeyleri arasındaki ilişkinin incelendiği araştırmanın örneklemi 175’i kız 133’ü erkek 308 öğrenciden oluşturmaktadır. Bulgulara göre, anne babası boşanmış ve boşanmamış çocukların kaygı düzeyleri ile öz saygısı arasında anlamlı farklılık vardır. Anne babası boşanmış çocukların kaygı düzeyleri anne babası boşanmamış çocuklara göre daha yüksektir.

https://www.kemalkaya.av.tr/bosanma-avukati/ 

Kemal Kaya - Avukat 




Editör: Haber Merkezi

Bu haber 1701 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
YUKARI